30 Mart 2020 Pazartesi

BİZ İNSANOĞLUNUN EN BÜYÜK DÜŞMANI YİNE BİZ INSANOĞLUYUZ


Derdinizi kucaklayan insanlarla olun. Derdinizi duyduğu an topuklayıp kaçanlara değil. Mutluluğunuza ortak olup o anınızda elinizi sımsıkı tutup sizinle beraber heyecanlanıp mutlu olanlarla beraber olun. Mutluluğunuza kıskanıp içten içe nefret dolu olanlarla değil. Sizi hatalarınızla yanlışlarınızla kabul eden ama gerektiğinde uyarıp yanlış yoldan çekip kurtaranlarla beraber olun. Hatalarınızı yanlışlarınızı görmezden gelen yanlış yollara sapmanıza sebep olan insanlarla değil.

Hayat acımasızdır ama insanlar hayatı acımasız hale getirir. Kötülüğü yapan da insandır iyiliği yapan da insandır. Dünya da bilmem kaç milyon insan varken iyiliği öğreten ,iyilik yapmanın ne kadar sonsuz olduğunu gösteren ne kadar insan var bunu hiç birimiz bilmiyorken ,kötülüğün ne kadar uçsuz bucaksız olduğunu gösteren binlerce milyonlarca kanıt gösterebilirim. Peki neden hep en çok iyilikler görünmezken ,hep kötülükler en çok görülür duyulur? Bakın bahsettiğim şey milyonlarca tıklanma rekoru kıran görsel iyilik videoları değil hayatımızda varolan gerçeğimizdeki dünyadan bahsediyorum. O izlediğiniz iyilik videoları fotoğraları ya da basında çıkan haberler değil ,bunlar şov amaçlı çoğu fenomen olma çabası. Bir katil ,bir istismarcı, bir sapkın ruh o son eserini meydana getirdiğinde, halkın klavye başına geçip salladığı cümleler gerçek cümleler mi? Madem gerçekten hissettikleri cümleler neden bu kadar kötülük çoğalıyor, neden bir annenin doğurduğu daha 3 günlük bebek çöplerden çıkıyor? Neden bir sapkın ruh işkenceler edip sonra da tecavüz edip öldürüp bilmem kaç parçaya bölüp bir yere atıyor ? Ya da neden en azından şu internet ortamında kadınlar olsun erkekler olsun cinsel istek eğiliminde bulunup saçma sapan fotoğraflarıyla insanları taciz ediyor? Hadi onu da geçtim bir insan hiç bir yerde görmediği ,tanımadığı başka bir insana hakaretler edip küfürler yağdırıyor? Bunlar da artık günümüzde normalleştirilmiş iki gün yazılır tepki gösterilir üçüncü gün unutulur ta ki yeni birisi eklenene kadar.
İşte bu anlattıklarım sosyal medya da yok bunlar hep içimizde ama biz görmüyoruz görenlerin sayısıda çok az zaten görmüş olsalar bile susmayı tercih ederler. Çünkü 'bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' diyoruz. Bırakın allah aşkına bize dokunmayan yılan bin yıl değil bir gün bile yaşamasın. Herkes çevresindeki iyiyi ve kötüyü ayırt edip tepkisini koymuş olsa bu düzen en güzel düzeni alır. O zaman kötüleri iyiler bastırır ve iyiler çoğalır.
Unutmayın ki biz insanoğlunun en büyük düşmanı yine biz insanoğluyuz.

Erengül Ezgin
Sosyolog & Çocuk Gelişimci

28 Mart 2020 Cumartesi

Varoluşçu Ruh



Bazen bir boşluğa düşersin ararsın o eski varoluşçu ruhunu.

İşte tam orada kal ve bak arkana!

Bıraktığın hatalarına, iz bıraktığın derin yaralara...

Bir nebze de olsa içinde taşıdığın, o bastırdığın vicdanına.

Belki de taşıyamadığın fazlalıklara ...

Bir kaçını halletsen biraz da eksiltsen

O eski varoluşçu ruhun sen'e kavuşacak anlasana.


Erengül Ezgin
Sosyolog 
Çocuk Gelişimci

Popüler Yayınlar