Çocuklarda Uyku Terörü ve Yapılması Gerekenler



Anne babalarımız çocuklarında sıkça karşılaştıkları gece uykusunda çığlık atarak uyanması ile karşı karşıya kalmaktadır. Anne ve babalarımız çocuklarının bu durumunu çoğu zaman anlayamamaktadır. Panikler, ne yapacaklarını şaşırır ve telaş içine girerler. Korkmayın bu durum "Gece Terörü'dür. "
Bu bölüm de sizlere gece terörü ile ilgili bir annemizin çocuğu hakkındaki sorusu ve cevaplarımla bilgilendireceğim.

Gelelim annemizin sorusuna...

Merhaba,

Çocuğunuz korku geçirdi mi? Bu çığlıkla uyanma süreci ne zamandır var?

Annemiz;

"Yaklaşık bir aydır var. Neden korktuğunu bilmiyorum."

VE BENİM ÖNERİM...

3 neden vardır.Bu nedenler;

Çocuklar genelde kabus görür bu kabustan etkilendikleri için ağlayarak, çığlık atarak uyanır.

Karanlıktan korktuğu için yatarken korkarak uyur ya da yalnız kalmaktan korkar.

Diğer neden ise dediğim gibi sizin fark edemediğiniz bir olay küçükte olsa bu olay etkilemiştir. Bu nedenle gece uyurken psikolojik olarak kabusla uyanır. 

Aslında hepsi de birbirine bağlantılıdır. Sizin de hali ile eliniz ayağınıza dolaşır,o an tedirgin olursunuz. Siz panik yapmayın, soğuk kanlılığınızı koruyun ve o an sarılın, elini tutun "Korkma geçti sadece bir rüya gördün. Biz de görüyoruz bu normal ama biz senin yanındayız bak buradayım yok bir şey" diye sakinleştirin. Ayrıca bu süreç boyunca odanın ışıkları açık olsun. Çünkü sizi tanıması için ve o an gördüğü gölgeleri, kabusları görmemesi için ışıklar bir süre açık kalmalı.

Bu durum teorik olarak Gece Terörü'dür.Gece terörü nadir görülen bir uyku bozukluğudur.Genellikle çocuk uykuya daldıktan sonra ki ilk saatlerde görülür.Yeterli uyku uyumama, gün içinde fazla uyaran sonrasında daha sık görülür.Derin uykudan hafif uykuya geçerken olur.Ayrıca gece terörü yaşamakta olan bir çocuğu uyandırmak çok zordur.Bağırıp çağırır, garip davranır, anne babayı tanımaz.Bazen bir saate yakın sürer.Bittiğinde çocuk hemen uykuya dalar, sabah uyandığında olan biteni hatırlamaz.Söylediğim gibi öncelikle sakin olun, korkacak bir durum değil.Çocuğunuzu uyandırmaya çalışmayın ancak yataktan çıkmaya çalışırsa engel olun.

Akşam aktivitesini sınırlandırın, uyku süresini gözden geçirin. Çocuğunuzun gerileceği durumlardan sakının.Bu tür durumu yaşayan çocuklarınızı gün boyu ve akşam saatleri fazla yormayın. 

Bir diğer yapmanız gerekenlerden birisi ise çocuğunuz o süreçte ne yaptığını bilmediği için yatağından kalkarak evde çığlıkla bağırarak ev içerisinde koşuşturabilir tıpkı uyur gezer bir insan da olduğu gibi olabilecek kazalara karşı tedbirinizi alın. Merdiven, cam eşya, çarpacağı ve yara alabileceği tüm tedbirleri almanız gerekmektedir. 

Çocuğunuza bakıcı veya akrabalarınızdan birisi bakıyorsa çocuğunuz hakkında bilgilendirin. O an çocuğunuza nasıl davranması gerektiğini anlatın. 

Son olarak çocuğunuzun uyuduktan ne kadar bir süre sonra uyku terörü geçirdiğini tesbit ederek her uyuduğunda o saate yaklaşınca uyandırın.

Salya akması, kas krampları vs varsa,uyandırma sistemine rağmen haftada 2 kezden fazla oluyorsa,her uyanma ve kabus nöbeti 30 dakikadan uzun sürüyorsa.Gün içinde de korku ve kabusları oluyorsa çocuk psikiyatrına danışabilirsiniz.

~Erengül EZGİN~

Çocukların Odası Nasıl Ayrılmalı? ve Oda Ayırma Yöntemleri Nelerdir?

Merhaba
Çocuğunuzu kendi yatağına 3 buçuk yaşına kadar sanırım yatırılmamış sürekli beraber yatmışsınız bunun için de çocuğunuz alışkanlık yapmış. Siz nasıl kendi yatağınızı benimsemişseniz bir başka evde veya oda da yattığınız da uyuyamıyorsanız, çocuğunuzda yeni yerini benimseyemiyor.
Şimdi size ne yapmanız gerektiğini söyleyeceğim.
İlk önce odasını ayırırken şöyle yapın .
Eşinizle beraber çocuğunuzla konuşun " Güzel yavrum ,bebeğim artık büyüdün kocaman oldun. Korkacak hiç bir şey yok biz seni çok seviyoruz ve her zaman yanındayız burası bizim evimiz ve kapımızı kilitliyoruz. Bizden başka kimse, bizden izinsiz kimse giremez. Sadece bu ev bize ait bu oda baban ve bana ait anne ve babalar beraber aynı oda da aynı yatakta yatar. Çocuklar da büyüdüğü zaman anne ve baba çocuklarına kendilerine ait bir oda yapar. Sana çok güzel oda hazırlayalım sana ait bir odan olsun. Hatta sen de bize yardımcı ol seçim konumuzda, sana ait bir  odan olacağı için senin istediğin şekilde olmalı. Odanı süslemek ister misin? Nasıl olsun istersin? Bir hayal edelim düşünelim. "Diye konuşma yapın. Ayrıca fikir sunun bu süsleme konuşmanızda mesela duvar sıkıntı olmazsa "Duvarını boyayalım mı?" Şekiller ya da çizgi film karakteri artık neyi çok seviyorsa onun figürünü çizin boyayın ya da yapıştırıcılı duvar süslerinden yani  duvar stickerından alınm. Bu şekilde ilk konuşmanızı heveslendirecek düzeyde yaparsanız heyecanlanır ve sevinir .

Örnek 5 oda süslemeleri

Daha sonra çocuğunuzun odasında bir gece lambası bulundurun.
Çocuğunuzu erken bir saatte yatağına yatırın ,
Masal, hikaye kitabı okuyun veya ninni söyleyin.
Çocuğunuz uyuyana kadar mutlaka yanında bulunun.
Uyuttuktan sonra gece lambasını açın ve ışığı kapatın. Gece lambasının nedeni ise gece uyandığında karanlıktan korkmamasıdır.
Gece uyandığında yanınıza gelecektir korkuyorum diye, kalkıp çocuğunuzla beraber odasına gidin, yatağına yatırın ve tekrar uyutmak için ninni, masal vb ile uyutun.
En önemli şey ise; sakın "Ne var korkacak , hadi yatağına yat" diye söylenmeyin. Sakin bir şekilde "Hadi gel yatağına yatırayım,ben varım yanında korkma" diye kendisini güvende hissedecek cümleler kurun.
Ayrıca yatağını ve odasını sevmesi için ara sıra odasında bir kaç  değişiklik yapın. Ama bunu mutlaka çocuğunuzun seçimleriyle onun yardımlarıyla yapın.
Örnek verecek olursam yatağına beraber seveceği bir yatak süsü alın ya da el beceriniz ile çocuğunuz ile bir süs yapın. Farklılık çocuğunuza iyi gelecektir. Çünkü çocuklarımız çabuk sıkılır ve her zaman değişiklik onları mutlu eder. Fakat bunu abartıp sürekli değişiklik yapmayın hem siz bir süre sonra yorulursunuz hem maddi/manevi hem de çocuğunuza eskisi kadar ilgi çekici gelmez. Ayrıca çocuğunuzla beraber sanata etkinlikleri yapıp bunları odasına süs amaçlı koyarak kendi eserini kendi odasında gururla hem arkadaşlarına hem çevresine göstermekten mutluluk duyar.

Değerli okuyucularım yazımı paylaşarak ve yorum yaparak desteklerseniz çok sevinirim.
Emeklerime değer katacağınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere. 😊

Erengül EZGİN
Aile Çocuk Danışmanı

Çocukta Hiperaktivite Bozukluğu ve Hırçınlık

Başlığında okuduğunuz gibi hiperaktif çocukları ve hırçın,her istediğini yaptırma konusunu ele alacağım.
Değerli okuyucularım; bana gelen mesajlar ve yorumlar ile iletişime geçen anne-babalarımızın çocukları ile ilgili problemlerini hem çözüme ulaştırıyorum hem de sizlerin de bilgilenmesi için olanak sağlıyorum. Bölüm bölüm soru-cevap şeklinde ilerleyeceğim. Sizlerinde faydasını göreceğine inanarak yazmaya başlıyorum.
Evet konumuza gelelim ve uzman yardımı ile çocuklarımıza aile eğitimi verelim.



Slm hayırlı geceler.
Anne - babalarımız ve aile büyüklerimiz ilk çocuk ilk torun olduğunda ilk zamanlar heyecanla sevinçle her istediğini alıyoruz malesef bunu iyi düşünerek yapıyoruz ama malesef sonuç istediği olmadığında hırçlaşıyor büyük tepkilerle karşı karşıya kalıyoruz.
Öncelikle aile büyükleri olarak eşiniz ve siz oturup bunu konuşmanız bazı kurallar koyarak ortak bir işbirliği yapmanız gerekiyor. Beraber diğer aile büyükleriniz yani anneler ve babalara bu probleminizin olduğunu artık daha kötü sonuca gittiğini ortak bir karar verdiğinizi ve artık her istediği yapılmayacak diye konuşmanız gerek.
Çocuğunuza o an uygun olmayan bir durum varsa buna hayır demeniz gerekiyorsa örnek verecek olursam mesela bir markettesiniz ve bir çok aburcubur alıyor siz nazik kibar bir dil ile paramızın bunları karşılayamayacağını ve sadece bir tanesini seçmesi gerektiğini söyleyin. Ya da hiç alacak para o an yoksa. Evde beraber bir kek yapmaya ne dersin diye küçük oyunlar ile daha eğlenebileceği birşey önerin. Çocuğunuzun yanında aile tartışmaları olmamasına dikkat edin. Hala söz dinlemiyorsa bunu şiddet olarak cezalandırmayın eviniz de bir yer belirleyin minder paspas vs. Koyun ısrarla bu hırçınlık sürdüğünde ve siz nazik kibar bir dil ile açıkladığınız halde hala hırçınsa ben bunu söyledim ama sen hala bu şekilde davrandığın ve bizi /beni üzdüğün için düşünmen gerekiyor biraz ve buraya oturup biraz düşün diyerek oraya oturtun kalksa da tekrar oturtun boyle yaptığın sürece daha çok oturacaksın düşünmen gerekiyor demeniz gerekiyor. Daha sonra zaten bir sure sonra bu sekilde siz ona ceza sana diye degilde dusunme suresi verdikçe çocuğunuz bir süre sonra hatasını anlayacak ve ben hatamı anladım diye size söyleyecektir. Bunu söylediğinde ona neden hatasını anladığını ne hata yaptığı sorup bunu size soylemesini sağlayın. Daha sonra bir daha bizi üzme gel sarılalım seni seviyorum diye ödüllendirin.
Dediğim gibi çocukların yanında tartısma olmamasına dikkat edin
Nazik kibar bir dil ile konuşun ama ipleri de çocuğunuzun eline verecek şekilde çok fazla da yumuşak olmayın.
Ceza sana değil de düşünmesi gerektiğini söyleyin ve dediğim şekilde yapın.
Ayrıca çocuğunuza düşünme sürecinde otururken ağlasada bağırsada duymamazlığa gelin iletişim kurmayın bu süreç sizi çok yıpratacak farkındayım ama bu duruma alışması için düşünme süreci boyunca iletişim kurmamanız gerekiyor. İletişim kurmaya başlarsanız aile eğitimi başarısız olacaktır.
Aile büyüklerine konuşup durumu anlatın bu şekilde yapmanız gerektiğini söyleyin.
Asla çocuğunuzu maddi şeylerle ödüllendirmeyin.Manevi şeylerle ödüllendirin mesela beraber parka gitmek kurabiye yapmak kek yapmak buna benzer şeyler sevginizi gösterin.
Çocugunuz hırçın davranmasının nedeni artık benim istediklerimi ben böyle yaptığım için yapıyorlar. Diye düşünmesinden. Hiperaktif cocuklarımız enerjisini atması gerekiyor. Burda da her gün bi saat belirleyin o saat park saati olsun ya da koşup hoplayıp zıplayacağı enerjisini atacağı bir mekan olsun. Gerekirse koşturun ne kadar yorulursa o kadar iyidir. Eve geldiğinde ise zaten bitkin olacağı için erkenden hem uyuyacaktır hem de hali kalmayacaktır☺
Bunları siz uygulayın. Baya bir süre eğer hala devam ederse tekrar bana ulaşabilirsiniz.

~Erengül EZGİN~
Çocuk Gelişimi Uzm.
Sosyal Hizmetler Uzm.
Aile Çocuk Danışmanı

Sizlerden küçücük bir ricam var. Beğeni ve yorum yapmanız. Emeğime bir nebze de olsa katkı da bulunmanız beni mutlu eder. Bir daha ki bölüm de görüşmek üzere.