12 Ekim 2019 Cumartesi

SORUNLARLA NASIL BAŞA ÇIKABİLİRİZ?



İnsanoğluyuz sonuçta hepimizin hayat yolculuğunda istenmedik engeller aşamayacağımızı düşündüğümüz problemler oluyor. Hiç düşündünüz mü sokakta gezen bir köpeğin yaşamını? Hiç düşündünüz mü bu köpek yaşıyor, bizimle aynı havayı paylaşıyor, aynı dünyada yaşıyor. Peki onun hayatında dünyasında her şey mutlu mesut mu geçiyor? Hayır tabikide onlarında kendi dünyalarında sıkıntıları problemleri oluyor. Yavruları için yemek arıyor kendileri için bir kap su arıyor çünkü onu bekleyen yeni doğmuş yavruları var. İşte bu kainatta yaşayan her canlının yaşamı boyunca mutlaka problemleri oluyor. Peki nasıl problemleri engelleri aşabiliriz? Ben öyle "Kafanıza takmayın, silin geçin, sizi üzmelerine fırsat vermeyin" diyemeyeceğim. Çünkü; silmek istediklerinizi silebiliyorsanız silersiniz ama izi kalır, silemediklerinizde bir tükenmez kalem gibi üstünü çizer boşluk bırakıp yazmaya devam edersiniz yine bir iz kalır.
Bir örnek benzetme yaparak sizlere ne yapmamız gerektiğini açıklayayım.
Yolda karşıdan karşıya geçmek istediğimizde trafik kurallarına göre sola, sağa ve tekrar sola bakıp yol müsaitse geçiyoruz buraya kadar güzel fakat yol ortasına geldiğimizde aniden gelen bir araba olduğunu gördüğümüzde ne yapıyoruz? Herhalde yolun ortasında dikilip gelsin çarpsın diye beklemeyeceğiz değil mi? Çaba saf edip koşarak geçeceğiz. Geçemiyor arabanın altında kalıyorsak eğer bu sadece karşı tarafın hatası değildir. Çünkü; dikkatli davranmış, iyi bakmış olsaydık gelen sorunu önceden farketmiş olurduk ve doğru zamanda doğru adımlar atarak karşıdan karşıya geçmiş olduk ya da bunu yaşamamız gerekiyorsa elbet birgün mutlaka bu olayı yaşayacaktık onun için şuan bu istenmedik durumu yaşadık. Karşı tarafın hatası zaten biliyorsunuz hız kontrolünü aştığı için, kurallara uymadığı için ne kadar frene basarsa bassın size istemeden de olsa çarpacak hem kendi hem karşı taraf büyük bir acı duyacaktır. Bunu da sadece karşı tarafa yüklemek doğru değil. O an düşünmeden bunu yapmış olabilir, görmemiş farketmemiş olabilir...

Bizlerde bu vermiş olduğum örnekteki gibi yaşam kurallarımızı bilmemize rağmen bazen doğru zamanda doğru yerde uygulamıyoruz veya uygulayamıyoruz. Aslında çoğu problemlerimiz önceden yola çıkmış bize geliyordur fakat biz tam anlamı ile anlayamıyoruz odaklanamıyoruz ya da bu sorunları problemleri yaşamamız gerektiği için yaşamış oluyoruz.

Yaşamınız boyunca attığınız her adımı düşünün demiyorum sadece önemli kararlar almadan önce kendimizi analiz etmemiz gerektiğini söylüyorum. "Ben bunu gerçekten yapmak istiyor muyum?", "Bu duruma uyum sağlayabilecek miyim?", "Sorunlarımda olabilir,peki bu sorunları aşabilecek gücüm ne kadar olabilir?" "Beni tatmin edecek neler var?" vb. Soruları kendinize sorarak sorgulayın kendinizi. Evet bütün sorulara 'evet' gerçekten bu güce sahipsiniz yolunuza engel çıkmış olsada sizi memnun eden tatmin eden şeylerden gücünüzü alabilirsiniz.

Peki sorunlar oldu bir çok engel çıktı aşamıyorum ne yapacağım? İşte o zaman hem karşı taraf hemde siz devreye gireceksiniz.

Sakin ol, Gücünü topla, Açık ve Net ol, Empati Kur, Uzlaş.
İlk önce sakin olun dilerseniz bir nefes egzersizi ya da ruhunuzu dinlendirmek için hafif müzikler dinleyebilirsiniz. Bu sayede gücünüzü toplayabileceksiniz. Karşımızdaki problemin kaynağı olan insan her kimse sakinliğinizi koruyarak yüzyüze görüşmek için uygun bir zaman isteyin. Eminim ki sesinizdeki sakinliği karşı taraf hissedecek ve kabul edecektir.

Görüşme yapacağınız zaman geldi peki şimdi ne yapacağız? Empati kurun demiştim hatırlarsanız karşı tarafı kendi açınızdan bakmadan sanki bir başkası hakkında konuşuyormuş gibi dinleyin. 'Dinleyin' diyorum ama cevaplarınızı önceden hazırlayarak dinlemeyin! Bunu yaparsanız iletişiminiz de kopukluk olacak ve tekrar aynı sorunlar ile üzüleceksiniz ve üzeceksiniz. Belki de sizinde farketmediğiniz yanlışlarınız olabilir. Onun açısından baktığınızda belki de o kadar çözülemeyecek bir problem değildir. Bir söz var bilir misiniz? "Eğer bir sorun varsa, kesin çözümü de vardır. Çözümü yoksa zaten sorun değildir !" bizler bir problemde ya da en küçük bir pürüzde çekilmez, dayanılmaz, aşılamaz, çıkmazda gibi düşünüp hissediyoruz.
Oysa ki öyle değil. Bir kutu düşünün kutunun dışına bakıp içinde ne olduğunu bilebilir misiniz? Ya da dışına bakıp içini görmeden kaldırıp atabilir misiniz? İnsanlarda böyledir iç yüzünü görmeden anlamadan dinlemeden karşı tarafı yargılıyor, önyargı ile yaklaşıyoruz. "Yaşadığınız her şerde hayır vardır" derler neden derler? Belki de bu sizin yanlışlarınızı görmenize bir sebep oluyor belki de yapılan yanlış adımlarınızı bir daha ki seferde daha dikkatli olmanızı sağlıyor olabilir ya da şöyle düşünelim belki de Allah tarafından sınanıyorsunuz sabrınız, gücünüz, yaptığınız tercihleriniz tarafından sınanıyorsunuzdur.

Gelelim ilerideki adımlara; karşı tarafı empati kurarak dinlediniz, onu gerçekten anladınız ama sizinde istek ve arzularınız var bunların olması ya da bazı sorunların çözümü için ne yapılmalı? Karşı tarafa net ve açık konuşun duygularınızı ne hissettiğinizi ve neler olmasını istediğinizi anlatın. Ardından uzlaşma yoluna girin orta yolu bulmak ve her iki tarafında memnun olması için ortak bir karar ile bundan sonraki iletişiminizin, isteklerinizin yolunu belirleyin.

Hayatta hiç kimse tek başına bir şeyleri sırtına yük alamaz ağır gelir belli bir zaman sonra hafif olan yük ağır gelmeye başlar. İşte bundan dolayı çoğu büyüklerimiz, annelerimiz-babalarımız küçük dertleri kaldıramaz, katlanamaz halde oluyor. Yani nedeni sebebi huysuz, aksi olmalarından değil :)

Hayatta her şey kalıcı değil dertlerinizinde bir sonu var. Elbet birgün aydınlığın haberi kulaklarınıza, güneşin doğuşu kalbinize gelecek.

Erengül Ezgin
Sosyolog
Çocuk Gelişim Eğitimcisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar